Türkiye, 1960’lı yıllardan bu yana, ulusal ölçekte uygulanmak üzere, bilim ve teknoloji alanında politika tasarımları üreten bir ülkedir.

1990’ların politika tasarımında, bilim ve teknolojide yetkinleşmek kadar, bilim ve teknolojiyi ekonomik ve toplumsal bir faydaya dönüştürmede; kısacası, ‘teknolojik inovasyon’da yetkinleşmek de hedef alınmıştır.

Ne var ki, sürekli olarak politika tasarlayan bu ülke, tasarladığı politikaları ya hiç yürürlüğe koymadan rafa kaldırmış ya da 1990’lı ve 2000’li yıllarda olduğu gibi, tam uygulayamamıştır.

Oysa, hepimiz biliyoruz ki, Dünya pazarlarındaki rekabet üstünlüğü yarışında, bilim, teknoloji ve teknolojik inovasyondaki üstünlük belirleyici olmaktadır. Kimler bu üstünlüğe sahipse, dünya nimetlerinin paylaşımında, onlar söz ve karar sahibidirler. Bu yetkinliğe sahip olamadığı takdirde, Türkiye için, kabûl edilebilir bir gelecek yoktur.

Türkiye için tek stratejik seçenek bilim, teknoloji ve teknolojik inovasyonda yetkinleşmektir. Yetkinleşme elbette toplum içindir; toplumun bütün katmanlarının refahı ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak içindir.

Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Politikaları Tartışma Platformu’nda buluşanlar, bu politikalar ve uygulamaları konusunda söyleyecek sözü olanlardır ve görüşlerini sizlerle paylaşmak, sizlerin de görüşlerinize burada yer vermek istemektedirler.

Dostlukla ve sevgiyle...  Harun Aykut Göker / 27.06.2002