Aytekin Ziylan
1938 1932 İzmir doğumlu olan Aytekin ZİYLAN, İzmir Atatürk Lisesini bitirdikten sonra 1953 yılında Harp Okulu'ndan muhabere subayı olarak mezun oldu. 1960 yılında A.Ü. Hukuk Fakültesini bitirdi. Silahlı Kuvvetlerin çeşitli birliklerinde, Genelkurmay MEBS Başkanlığı'nda ve SHAPE, NICSMA, LANDSOUTHEAST karargahlarında çeşitli NATO görevlerinde bulundu. 1984 yılında Tuğgeneralliğe terfi ederek K.K.K. MEBS Daire Başkanı oldu.
Aytekin Ziylan Özgeçmiş
“Neden Milli Ana Yüklenicilik”
Ziylan, Aytekin,
Yeniden Müdafaa-i Hukuk, , Nisan 2002
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Türkiye’nin savunma sanayiini güçlendirmeyi hedef olarak belirlediğini söylemek herhalde yanlış olmaz. Önce halk desteğiyle kurulan askeri vakıflar ve bunların oluşturduğu savunma sanayii tesisleri ile Devletin oluşturduğu, sonradan Savunma Sanayii Müsteşarlığına dönüşen, Savunma Sanayii Destekleme İdaresi ve Fonu, bunun en açık göstergeleridir........
“Sanayide Milliyetçiliği Savunmak Şovenizm Değildir”
Ziylan, Aytekin,
Yeniden Müdafaa-i Hukuk, , Mart 2002
Türkiye nasıl daha hızlı sanayileşebilir? Bu soruya yanıtı bir sınai üretim sürecindeki bölümleri; katma değer yaratması ve tüm üretim sürecine hakimiyet sağlaması açılarından inceleyerek verelim.......
“Savunma Nereden Nereye”
Ziylan, Aytekin,
Ulusal Strateji Dergisi , Kasım / Aralık 2001
Ünlü Amerikalı tarihçi Bernard Lewis bir makalesinde; Türklerin Avrupalılardan bir şeyler öğrenmeyi ilk defa 1683 II. Viyana kuşatmasındaki başarısızlıktan sonra düşündüklerini ve işe ordunun modernleştirilmesi ve savunma sanayiinin geliştirilmesi ile başlamayı kararlaştırdıklarını yazar. O halde Türk’ler 318 yıldır ulusal savunma sanayilerini geliştirmeye çalışmaktadırlar. Bugün gelinen noktada ise Türkiye; savunma sistemlerinin %80’ini ithal yoluyla karşılayan bir ülkedir.....
“Ar-Ge’ye Dayalı Tedarik, Evrimsel Tedarik, Milli Ana Yüklenicilik”
Ziylan, Aytekin,
Proje Yönetim Derneği Kongresi, İstanbul , Kasım / Aralık 2001
Ortaçağda buhar makinalarının icadıyla başlayan sanayileşme sürecinde, sanayileşen ülkeler zengin olmuş, sanayileşemeyen ülkeler de geri kalmışlardır. Sanayileşen ülkelere baktığımızda, buralarda devletin uygun tedarik politikalarıyla sanayileşme hareketini desteklediğini görüyoruz. Örneğin devletler özgün teknoloji geliştirilmesini destekliyorlar. Bunun için hem kendi kurdukları Ar-Ge tesislerinde teknoloji geliştirtiyorlar, hem de kamu alımlarında ulusal şirketlerini kayırarak onları Ar-Ge yapmaya teşvik ediyorlar. Sanayileşme politikalarında “ulusal ana yüklenicilik” ve “Ar-Ge’ye dayalı tedarik” yöntemlerini kullanıyorlar......